platonik
Birtanem,
seni güneş ve ay gibi
gökyüzüne asmışım.
Sabahları sen,
öğlenleri sen,
akşamları yine sen.
Gözlerim hapsolmuş,
çiğ düşen zamanlarda gözlerine.
Her köşe sen, her yön yine sen.
Bir ağ gibi örülmüşsün beynime
başı boş kalmış odamın sessizliğinde.
Geçmiş sen, gelecek yine sen.
Şu anda sen gökteki tuttuğum yıldızımsın.
O kadar yakın, bir o kadarda uzaksın ki..
Uzanan elimin rüzgarından,
sanki hemen kaybolacaksın serap gibi.
Sanki hemen kavuşacak dalgalar gibi elime
karanfil kokan saçların,
dudakların, yanakların ve
anlayamadığım o gözlerin.
Seni güneş ve ay gibi
gökyüzüne asmışım birtanem.
Sabahları sen,
öğlenleri sen,
akşamları yine sen.
...........
Yanlış mıydı bütün korkularımız
korkularımızın arkasına saklanıp bir şeylere
Haksızlık mı ettik hayatın bize yaptığı gibi
Ben gecenin karanlığından değil gündüzden korkuyorum
Kefenin rengi beyaz değil miydi gündüz gibi aydınlık
Mezar taşımız ya
Gece dürüsttür saklar bütün ayıplarımızı,
Dürüsttür işte kimler kötü söyler gece
Gece cömerttir unutturur, unutmak istediklerimizi
Gece, sevecendir alır bizi koynuna vardırır sabaha uyutur bizi kendisi uyumadan
Gece, dünyanın kendi doğası vardır güçlüler görür sabahı
Gecedir bizi aşka getiren
Ve gecenin karanlığı değil midir gündüzün hayallerini verdiğimiz
Gece insaflıdır unutturur bütün acıları
Gece değil midir aynaya bakmadan sokağa çıkabildiğimiz
Oysa gündüz kalleştir bütün acıları serer önüne
Gündüz değil mi herkesin maskeyle dolaştığı
Gündüz değil mi iyiyi kötüyü saklayan
O değil mi bizleri ayrılığa iten
O değil mi hayallerimizi ümitlerimizi yutan
O değil mi bütün bunları yapan
Gündüz çığırtkandır geceye kadar bize bizleri duymamamız için neler yapmıyor ki
Yok yok biz yanlış şeylerden korkup iyi olana haksızlık yapmışız
ve ben her karanlıkta aydınlıktan korkuyorum işte...
...........
Güllerle aynı ismim...
Bazen bir kızın burnunun ucunda,
Bazen bir erkeğin gözlerinin içinde,
Bazen yaz yağmurunun bıraktığı damlacıkların altında,
Bazen heyecanların dile getirildiği dudakların kenarında,
Bazen eski defter yaprakları arasında solmuş,
Arasıra üzerine gözyaşı dökülen gülün,
Güllerin hepsinin içinde saklıyım.
Tüm sevgililer için özelim.
Ama ne ben bir tek kişi için özelim
Ne de benim için bir tek özel var
..........
Gül, gül ki,
Dünyaya çöken kara bulutlar dağılsın,
Açmaz olan güneş açsın,
Gözler kamaşsın...
Gül ki,
Küsen kalpler barışsın,
Toplansın birlik olsun,
Kucaklaşsın,
Sevgi dolsun...
Gül ki,
Ağlayan yürek, kanayan yara,
Sussun ağlamasın, derman bulsun,
Mutlu olsun...
Gül, gül ki,
Olmayan hayaller olsun,
Renk bulsun,
Pembe olsun...
........
Kırmızı bir gül
Yerde uzanmıştı
Solmuştu
Kararmıştı yaprakları
Hüzünlüydü
Kaldırdım onu yerden
Okşadım yapraklarını
Kokladım
Sen sandım
Atmaya kıyamadım
..........
Göz görür gönül isyanlarda
Ellerin buz keser sanırım
Saçından bir gül düşer karanlığa
Ben yine gecelerde sana ağlarım.
.........
Sen masal perisisin....
Uzaktan sevmeye mahkum oldugum
Asla ulaşamıacağım serapsın sen
Sen bir düşsün uyandığımda kaybolan
Ve sadece rüyalarımda benim
Ben bilirim....
Sana asla dokunamam
Gökteki yıldızlar kadar uzak yüreğim kadar derinsin bana
Tutsam tutamam elleri ni
Öpsem öpemem seni
Gayet iyi bilirimki ben sokak serserisi sense bir PERİ